Müşterileriniz sıkıntılı dönemler geçiriyorsa bu
satışlarınızın da aynı sürece dâhil olduğu anlamına gelir. Her an işten
çıkarılma kaygısı, gelirde yaşanan düşüşler ve işsizlik gibi faktörlerin her
biri günümüzde müşterilerin harcama alışkanlıklarına zarar veren etkenlerdir.
Ekonomik krizlerde satışları artırabilmenin yolu ise geçimini sağlamakta zorluk
çeken müşterilerin düşünce yapısını ve değişen harcama eğilimlerinin ortaya
çıkardığı fırsatları çok iyi anlamaktan geçiyor. Bu yüzden, kriz dönemlerinde şirket
faaliyetlerinizi başarı ile sürdürebilmeniz için satış ve pazarlama
stratejilerinizi müşterilerinizin değişen alışkanlıklarına göre yeniden
uyarlamalısınız. Daha sonra yeni satış stratejilerinizin etkinliğini sık sıkıya
takip etmeli, içlerinde olumlu sonuç vermeyenleri elemekten çekinmemelisiniz.
İşte sizlere ekonominin durgun olduğu ve müşterilerin
daha az para harcadığı dönenmlerde satışlarınızı artırmanın en etkili yolları:
Müşterileriniz şirketiniz için hayati önem taşır, hele de
ekonomik krizlerde. Bu yüzden böyle durumlarda müşterilerinize her zamankinden
çok daha fazla değer vermek zorundasınız. Müşterilerinizin ürün ya da
servislerinizi düzenli olarak satın almalarını sağlamanın yolu ise onlara
gerçekten önem verdiğinizi hissettirebilmekten geçiyor. Bu kapsamda, siz de
şirketinizin müşterilerinize hangi manevi faydaları sağladığını keşfedebilir ve
bu faydaları sürekli güçlendirmeye çalışabilirsiniz. Örneğin, bir spa merkezinizin
olduğunu ve müşterilerinizin merkezinize gündelik hayatın stresinden arınıp
şımartılmak için geldiğini varsayalım. Bu nedenle hizmet sunumunuza onları
biraz daha mutlu edecek bir takım ilave aşamalar ekleyebilir ve bunları en iyi
şekilde uygulamayı deneyebilirsiniz. Aynı zamanda müşterilerinizin isimlerini
ve sizden aldıkları hizmete yönelik tercihlerini unutmamanızı tavsiye ederiz.
Onlarla fazladan zaman geçirmeniz, söylediklerini dikkatlice dinlemeniz ve
beden hareketlerini yakından izlemeniz de faydalı olacaktır. Bu fazladan ilgi
aynı anda iki avantajı da beraberinde getirecektir: Hem müşterileriniz ile daha
çok ilgilenmiş olacak ve onlarla ilişkilerinizi geliştireceksiniz hem de
onların ihtiyaçlarını en iyi ne şekilde karşılayabileceğinize ilişkin önemli
içgörüler edineceksiniz.
Müşteriler harcayabilecekleri çok fazla paraları olmadığı
dönemlerde satın aldıkları şeyler ve ödedikleri para miktarı konusunda çok daha
temkinli davranma eğilimi gösterirler. Her ne kadar fiyatlarınızı gelir
yaratamayacağınız noktaya kadar düşürmek akılsızca yapılmış bir hamle olsa da
ürün kombinasyonunuzu yeniden düzenleyebilir ve müşterilerin lüks harcama
olarak gördükleri ürünlerin yerine daha düşük fiyatlı olanlara
odaklanabilirsiniz. Elbette müşterilerinize hala yüksek fiyatlı ürünleri
sunmakta kararlı olabilirsiniz fakat hiç değilse bunları arka planda tutmanızı
ve daha çok müşterinin satın alabileceği ürünleri öne çıkarmanızı tavsiye
ederiz.
Ekonominin zorlu dönemlerinde müşterilerinize ürünleriniz
ya da hizmetleriniz için ödedikleri para karşılığında maksimum değer sağlamaya
çalışın. Onlara harcamalarının hakkını verdiğinizi hissettirin. Rakiplerinkine
kıyasla kullanım ömrü daha uzun olan bir ürün sunduğunuzda müşterilerinize
ürününüz sayesinde elde ettikleri kazancı eksiksiz şekilde anlatmaya çalışın.
Örneğin, ürününüz ayak bakımı ile ilgili ve benzer ürün opsiyonlarına göre çok
daha sağlıklı ise pazarlama faaliyetlerinizi potansiyel müşterilerinize
ürününüzün benzerlerine göre daha üstün olduğunu anlatmaya yönelik
kurgulayabilirsiniz. Ayrıca müşterilerinizin onları ürünlerinizin faydaları
konusunda bilgilendirerek durgun ekonomik koşullara rağmen satın alma
eğilimlerini artırabilirsiniz. Ödedikleri paraya değer bir ürün ya da kullanıcı
deneyi sunduğunuz takdirde müşterileriniz ürün ya da hizmetlerinizi yeniden
satın almak için çok daha güçlü bir motivasyon duyacaktır
Kriz dönemlerinde pazarlama faaliyetlerinize
ayırabileceğiniz kaynaklarınız da oldukça sınırlı olacaktır. Her ne kadar
böylesi bir sınırlama başarılı pazarlama faaliyetleri önünde bir engel gibi
görünse de aslında önemli bir fırsata dönüşebilir: Harcayabileceğiniz para
miktarı daha az olduğunda parayı harcama yöntemlerinizi dikkatlice gözden
geçirmeniz ve yenilikçi pazarlama stratejileri geliştirmeniz gerekecektir.
Örneğin daha geniş bir müşteri tabanına ulaşmak için diğer şirketlerle
işbirliğine gidebilirsiniz. Pazarlama alanında sarf ettiğiniz çabayı daha
etkili kılabilmek için ana müşterilerinizin demografik özellikleri hakkında
daha çok şeyi en doğru şekilde öğrenmeye zaman ayırın. Ürün ya da
servislerinizin tanınırlığını artırmak için sosyal medyadan faydalanın ve
şirketiniz için bir marka imajı yaratın. Müşterilerinizi ürün ya da
hizmetlerinizi başkalarına önermeleri konusunda teşvik edin, hatta onları
arkadaşları da sizin müşteriniz olduğunda ödüllendirme yoluna gidebilirsiniz.
Satışlarınız düşükse muhtemelen ilk düşündükleriniz
arasında pazar araştırması için ayırdığınız bütçeyi düşürmek vardır. Oysa
Harvard İşletme profesörü John Quelch’e göre böylesi zamanlarda bu bütçeyi tam
tersine artırmak gerekiyor. Quelch şirketlere kriz dönemlerinde pazar
araştırması harcamalarını atırmalarını öneriyor. Sizler de bu araştırmalar
sayesinde müşterilerin daha önce aldıkları ürünleri ya da hizmetleri kriz
dönemlerinde almamalarının nedenlerini keşfedebilir, artık talep görmeyen ürün
ya da hizmetlerinize ilişkin satış hedeflerinizi bir kez daha gözden
geçirebilirsiniz. Ayrıca, müşterilerin hangi ürün ya da servisleri satın almak
istediklerini öğrenebilir ve bu talebi karşılamaya çalışabilirsiniz. Doğru
şekilde yürüttüğünüz pazar araştırmaları sayesinde mevcut satış
stratejilerinizden hangisinin artık işinize yaramadığını ve hangisinin sizi
başarıya götürebileceğini öğrenebilirsiniz.
Kriz dönemlerinde satış ekibiniz muhtemelen maaşlarının
düşeceğinden ya da işten çıkarılacaklarından endişe duymaya başlayacaktır.
Depresif ve gergin bir ruh hali sergiliyorlarsa onlar için bir parti ya da bir
günlük eğlenceli bir gezi planı organize ederek motivasyonlarını
yükseltebilirsiniz. Her ne kadar böylesi zor dönemlerde bu tür harcamalarınızı
kısmanız gerektiğini düşünseniz de Harvard İşletmeprofesörü Rosabeth Moss’a
göre bu hatalı bir düşünce çünkü müşterileriniz satış noktalarınıza her
geldiğinde arkadaş canlısı satış personelleriyle karşılaşmak isteyecektir. Bu
isteklerini karşılayabildiğiniz ölçüde onlar da ürün ya da hizmetlerinizi almak
için o denli istek duyacaklardır. Unutmayın ki kriz dönemlerinde motive edici
olmak gelecekteki müşterilerinizin mutluluğuna yatırım yapmakla eş değerdir.
Paylaş